Arkopharma Sürdürülebilirlik Vizyonu | Doğa Dostu Çözümler

Arkopharma Kimdir?

Arkopharma, eko-tasarım, atık azaltma ve şeffaf bir tedarik zinciri aracılığıyla sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya kendini adamış Fransız bir fitoterapi markası.

Arkopharma, kurulduğu 1980 yılından bu yana sağlık ve doğanın birbirinden ayrılmaz olduğuna inanıyor. 45 yılı aşkın uzmanlığında, bilim, inovasyon ve sürdürülebilirlikle desteklenen yüksek kaliteli doğal sağlık çözümleri sunarak, doğal ilaçlar ve besin destekleri alanında küresel bir lider haline geldi.

Doğa, Arkopharma için ilham kaynağı ve DNA’sının bir parçası. İnsan sağlığının gezegenin sağlığıyla yakından bağlantılı olduğuna inandıkları için doğa ve tüm paydaşlar arasında olumlu sinerjiler yaratmaya ve büyük ölçekte olumlu bir etki yaratmaya çalışıyorlar.

Arkopharma Nasıl Fransa'nın İlk Sürdürülebilir Markası Oldu?

2021 yılında besin takviyeleri konusunda bitkisel portföyüyle Fransa’nın ilk sürdürülebilir markası ünvanını alan Arkopharma’nın en büyük hedefi, büyük çevresel zorluklar karşısında, çevresel ayak izini azaltmaya, biyoçeşitliliğe ve ekosistemlere giderek daha saygılı ürünler sunmaya kararlılık göstermesi. Marka, uzun bir süredir eko tasarımını güçlendiriyor, döngüsel ekonomiyi süreçlerine entegre ediyor, enerji tüketimini azaltıyor ve su gibi hayati kaynakları optimize ediyor. Ayrıca, gezegene daha saygılı bir bugün ve gelecek sağlamak için herkesin kendi seviyesinde hareket edebileceğine inanarak, daha sürdürülebilir ve aktif mobiliteyi teşvik ediyor.

Şu an 40’tan fazla ülkede tamamen bitkisel ve sürdürülebilir çözümlerle insanlara ulaşan Arkopharma, özellikle son 30 yıldır eko-tasarım, atık azaltma ve şeffaf bir tedarik zinciri aracılığıyla sürdürülebilir bir gelecek yaratmaya adeta kendini adadı.

Arkopharma’nın Yeşil Etki Endeksi Konsorsiyumundaki Rolü Nedir?

Fransa’da 2023’te kurulan yaklaşık 22 büyük kozmetik, besin takviyesi ve aile sağlığı markasını bir araya getiren Green Impact Index (Yeşil Etki Konsorsiyumu)’nda etkin rol üstlenen Arkopharma, ekotoksisite, biyolojik olarak parçalanabilirlik ve doğallık açısından tüm kriterleri üst düzeyde karşıladığı gibi, yeni başvuran markaları inceleyen kurulda yer alıyor.

Doğa Üzerindeki Etkiyi En Az Düzeye İndirmek İçin Arkopharma Ne Gibi Adımlar Atıyor?

Markanın faaliyetleri, doğaya ve sağlığı koruyan ürünler elde edilmesini sağlayan kaynaklara odaklandığından her adımları çevreye derin bir saygı içeriyor. Bu nedenle çevre politikalarında, tüm çalışanlarının güvenliğini ve sağlığına saygıyı garanti ederek, doğa üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi hedefliyorlar. Uygulanan önlemler arasında su kaynaklarının korunması, atıkların geri dönüştürülmesi, sera gazı emisyonlarının azaltılması ve halkın geri dönüştürülebilir ürünleri anlamasına yardımcı olmak yer alıyor. Marka genel merkezinde ve distribütörlüklerinde toplam tüketimlerini önemli ölçüde azaltmayı ve eko-verimliliklerini artırmayı sağlayan bir su tasarrufu programı uyguluyor.

Arkopharma’nın Stratejisindeki Temel Unsurlar Nelerdir?

Çevreye saygı ve özen, şirketin mali yapısında da çok önemli bir rol oynuyor ve tüm faaliyetlerine yansıyor. Bu nedenle, stratejilerini iki temel unsur üzerine kuruyorlar; Kaynak tasarrufu ve israfı sınırlama.

2012 yılında başlattıkları bir programla, hammaddeleri seçerken biyoçeşitliliğe saygı göstererek, yenilenebilir ve bitkisel kökenli olanlara öncelik vermeye başladılar. Hassas spesifikasyonlar ve derinlemesine analizlerle kalibre edilmiş son derece kontrollü bir bitki tedarik süreci uyguluyorlar.

Kaynak, Arkopharma’da geliştirilen kapsüllerin üretiminde kullanılan hammaddelerin kökenlerini “tespit etmek” anlamına geliyor. Bu, çok özel kalite garantileriyle sağlanıyor.  Üreticilerle yakın bir ilişki kurularak, alınacak bitkilerin tamamı kalite kontrolünden geçiriliyor.  Örneğin Çayır Otu Bitkisi Arkopharma'nın yaklaşık yirmi yıldır birlikte çalıştığı Laurent Cottin'den alınıyor. Bu bağlar markayı üreticilerle birleştiriyor ve verimli bağlar oluşturuyor.  

Ayrıca markanın stratejik odak noktasının bir parçası olarak “Yeni kaynaklar elde etmek için atıkların geri kazanımı” yapılıyor.  2013 yılından bu yana, atık hacmi yıllık ortalama yüzde 14 oranında azaldı. Şu anda atıkların yüzde 50’sinden fazlası geri dönüştürülüyor.

Arkopharma, Yeşil Kimya İlkelerini Nasıl Uyguluyor?

Arkopharma için en önemli odak sürdürülebilirlik. Yeşil kimyanın 12 ilkesini de uygulayan marka, yeni kimyasal ürünlerin ve süreçlerin tasarımı için bir kurallar zinciri uyguluyor. Süreç, yaşam döngüsünün hammadde kullanımından başlayarak, verimlilik, güvenlik, kullanılan ürünlerin ve reaktanların toksisitesi ve biyolojik parçalanabilirliği gibi tüm yönlerini kapsıyor. Bu yüzden laboratuvarlarında yeni formülasyonların üretiminde kimyasal ve sentetik yardımcı madde ve katkı maddelerinin kullanımı yapılmıyor. Yüzde 100 doğal ve etkili ürünler üretmek hedefleniyor ve ürünlerinin uygulanabilir formlarını (kapsül, tablet, içilebilir ampul vb.) elde etmek için yalnızca doğal malzemeler kullanılıyor.

Arkopharma Ürünlerinin Ambalajları Ne Kadar Sürdürülebilir?

Ürünlerin birincil ambalajlarının yüzde 80’i ve dönüşümlü ambalajlarının yüzde 100’ü geri dönüştürülebiliyor. Ayrıca, ambalajların yüzde 80’i bitkisel bazlı mürekkeplerle basılı veya serigrafi baskı ile tüketiciye ulaşıyor. Arkopharma, Fransa’da oluşturulan ve tüketicilerin çöplerini nasıl ayıracaklarını daha kolay anlamalarını sağlayan Triman tanımlamasına da üye.

Triman sembolü muhtemelen e-ticaretteki en önemli geri dönüşüm sembolü. Sembolün amacı, ürünün geri dönüştürülebilir, ayrı toplanmış ve üretici sorumluluğuna tabi olduğu konusunda tüketiciyi bilgilendirmek.

Arkopharma’nın çevreye ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığı, ürünlerine de doğrudan yansıyor. Arı sütü bazlı farmasötik preparatlar içeren Royal Jelly serisi, sürdürülebilir arıcılık mührünü alan ilk seri ve bu sayede çalıştıkları kovanların yüzde 100 kirlenmemiş ortamlarda, kimyasal pestisitlerden tamamen arındırılmış ve arıların yüzde 100 doğal bir diyetle beslendiği bir ortamda bulunduğunu garanti ediyor.

Arkopharma’nın Çevre ve Sürdürülebilirlikle İlgili Çalışmalarının Özeti

Arkopharma, insan sağlığının gezegenin sağlığıyla doğrudan bağlantılı olduğuna inanıyor ve bu nedenle marka ile doğa arasında olumlu sinerjiler yaratmaya çalışıyorlar.

Tıpkı küresel ısınma gibi, biyoçeşitlilik de endişelerinin ve misyonlarının merkezinde yer alıyor. Marka her gün, somut ve pragmatik adımlar atarak çevresel ayak izlerini sürekli olarak azaltıyor ve ürünlerinin eko-sosyal tasarımını geliştiriyor. 

Arkopharma'nın 2025 Hedefleri: Temel Faaliyet Alanına Bağlı Gönüllü Eylemler

• Marka ürünlerinin çevresel ve toplumsal etkilerini azaltmak için; 2025 yılı sonuna kadar yeni ürünlerinin yüzde 90’ını Yeşil Etki Endeksi metodolojisine göre A, B veya C “Ekolojik tasarımlı” olmasını sağlamayı taahhüt ediyor.
• Kirliliği sınırlamak ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için: 2025 yılı sonuna kadar karbon ayak izlerini yüzde 20 oranında azaltmayı hedefliyor.
• Biyolojik çeşitlilik kaybıyla mücadele etmek ve toprak bozulmasını azaltmak için: 2025 yılı sonuna kadar satın alma hacimlerinin (bitki/arı ürünleri/deniz ürünleri) yüzde 80'ini organik kaynaklardan veya tarımsal ekoloji, tarımsal ormancılık, sürdürülebilir balıkçılık vb. iyi sürdürülebilir uygulamalara saygı göstererek sağlamayı garanti ediyor.
• Kaynak tükenmesiyle mücadele etmek için, yeni ürünlerinin formülasyonunda IUCN (Uluslararası Doğa Koruma Birliği) tarafından nesli tehlike altında olarak sınıflandırılan türlere yer vermeyeceklerini de açıkladılar. Bu arada hemen belirtelim IUCN, hazırladığı kırmızı listeler aracılığıyla nesli tehlike altında olan canlı türlerinin koruma stratejilerinin saptanması konusunda dünyadaki yegâne kurum niteliğinde.
• 2025 yılı sonuna kadar yönetim ekiplerinin yüzde 90’ının iklim ve biyoçeşitlilik konularında farkındalığını artırmayı hedefliyorlar.

Arkopharma’nın Güvenilirlik ve Kalite Anlayışı

Arkopharma Güvenle Eş Anlamlı; Çünkü…

Sertifikalı Mükemmellik: Tüm ürünler sıkı kalite standartlarını karşılıyor ve önde gelen küresel düzenleyici kurumlar tarafından tanınıyor.

Bilimsel Temelli İnovasyon: Onlarca yıllık araştırma ve patentli formüller kanıtlanmış sonuçlar sunuyor.

Sürdürülebilirlik: Tedarikten paketlemeye kadar çevre dostu uygulamalara öncelik veriliyor.

Güvenilir Ortaklıklar: Tedarikçilerinin yüzde 82’si Fransa'da bulunduğundan, uzun yıllardır güçlü ve güvenilir ilişkiler sürdürülüyor.